29 Haziran 2017 Perşembe

Ben Kimim? Neyim?







Herkese Merhabalar... 
Mayıs ayında bu yana yazmayı düşündüğüm Ben Kimim yazısını nihayet kaleme aldım umarım beni tanımak isteyenler için yeterli olur. 

13 Mayıs 1991 Adana doğumluyum... Bir erkek kardeşim bir de kız kardeşim var (köpeğimiz Tatlım :)  )... 1.67 boyunda 57 kiloyum ( soruluyor napim :) )
Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümü mezunuyum. 7 sene Ankara'da yaşadıktan sonra 2015te Adana'ya ailemin yanına döndüm. Aile danışmanlığı ve / veya öğrenci koçluğu üzerine çalışmak istiyorum. 

Küçüklüğümden beri boş durmadım hiç. 12 sene Klasik bale eğitimi aldım. Uzun yıllar okulumu halk oyunlarında temsil ettim. Klişelerdense tenis oynamayı, yüzmeyi hepsinden daha çok mutfakla ilgilenmeyi çok severim. Yaklaşık 10 senedir etrafımdakilerden farklı olarak nailartla ilgileniyorum.Hobi olarak instagram sayfamı açtım.. En büyük hayalim ise butik pasta tasarımları yaptığım küçük bir kafe sahibi olmak.
Snapchat ve burada kullandığım tarifleri zaman zaman paylaşıyorum :)

2011de blog yazmaya merakım oluştu ve üniversiteden bir arkadaşımla blog açtık ancak o zaman bu kadar çok kullanan yoktu nasıl ilerleyeceğimizi bilemeyip bıraktık. Yine de beni o zamanlardan tanıyanlar var. 22 Nisan 2015 te instagramda Buojelerigörmelisin diyerek aranıza katıldım yeniden...

Tırnak yapım ailemin genelinde var genetik miras :) Oje sürme merakımı anneme borçluyum.. Ben çok küçükken annemin oje koleksiyonu ile büyüdüm dolayısyla bu son kaçınılmaz oldu.. instagram bi on sene önce filan olsaydı eminim annem çok başarılı bir makyaj bloggerı veya nailart bloggerı olurdu ama işte kime niyet kime kısmet :)

Nailart ile tanışmam ise bir Facebook sayfası sayesinde oldu. Nur Babayeva (umarım doğru yazmışımdır) diye Azeri bir kız vardı hem çalışmalarına hem tırnaklarına bayılıyordum. Frenchle başlayıp nazar boncuğu, çiçek ve noktalarla devam eden nailart sevdam Nur Babayeva ile nirvanaya ulaştı ve kendimi buralarda buldum.Başladığım dönem türk sayfalar yoktu ben de o yüzden blogda belki okuyan olur diyerek paylaşıyordum ama ilgi çekmeyince kendi kendime devam ettim. Her şeyin bir zamanı vardır ve benim için doğru zaman o zaman değilmiş demek ki.

Senelerdir çevremdekilere aileme arkadşlarıma nailartlar yapar oje sürerim ama tanımadığın insanların takdirini görmek inanın çok başka bir duygu. ciddi emek isteyen bir uğraş ve birilerinin emeğinize saygı duyup beğenisini dile getirmesi tüm yorgunluğunuzu alıyor. Hala düz ojeyi daha çok sevenler çoğunlukta ama bu sayfa sayesinde ben benim gibi nailarta ilgi duyan insanlar tanıdım ve bu benim daha da tutunmamı sağladı. Kişisel hesabımdan paylaştıklarım ilgi görünce ayrı bir sayfada toplamaya karar verdim. Ben küçükken İzel Çelik Ercan 3lüsünün "dönmelisin" şarkısını " dön melisim" zannedip üstüme alınırmışım :))) 
" dön melisim dön melisimm artık seni sevdiğimi bil melisimm" :D

işte bu yüzden ben de "bu ojeleri gör MELİSİN" dedim ve maceramız başladı :)
2 yılı devirdik ve güzel bir aile olduk bunu sizler sayesinde başardım.

BENCE BLOGGER?

Derin mevzu bana sorarsanız :) Blogger olduğuna inanan öyle çok kişi var ki bu benim içime pek sinmiyor. İnstagramda paylaşım yapmak bloggerlık değil esasında. Burası başka bir dünya..
Bir kere okuyucusu bile başka... Kullanılan yazı dili başka seviye başka... Burada emek var, çaba var, emeğe saygı var, burada özen var... Takip ettiğim, örnek aldığım saygı duyduğum isimler var onları ayrı bir yazıda toplayacağım.İnstagramı öyle göremiyorum maalesef. Yapmış olmak için yapılan paylaşımlar, bir başkasında tutulan paylaşımlar üzerinden taklitler... Bir de senelerdir uygulanan yöntemleri kendi keşfetmiş gibi anlatanlar da ayrı bir olay. şaşkınlıkla izliyorum... Acaba hiç mi düşünmüyorlar ya bunu bilen biri varsa benim bulmadığım anlaşılırsa insanların güvenini kaybederim diye. Çok zor olmamalı şunu şurdan öğrendim bunu burdan duydum diyebilmek. kimse size neden sen akıl etmedin demez eminim. Aynı piyasanın içindeyiz yapabileceklerimiz belli bunlara kendimizden birşeyler katarak yapma gayretindeyiz. Örnek vermek gerekirse makyaj bloggerıysan ruj swatchı paylaşman kaçınılmaz her profilde bunu görürüz ya da nailart yapan herkes illa ki nokta nokta bir nailart  bunu sahiplenmeyi anlamıyorum yapılan işe değil tarza sahip çıkmak önemli. Sonrasında zaten taklidini görenin aklına esas yapan kişi geliyor... Sayıca çok fazlayız aynı kategoride benzer paylaşım yapan çok kişi var illa ki paylaşımlar benzer olacak. Birbirinden ayıran tarzları üslupları duruşları olacak diye düşünüyorum...Hakkını vererek yapanları elbette tenzih ederek söylüyorum sözüm meclisten dışarı. Daha sayfayı açarken paylaşım yapmadan düzenini kurmadan profiline blogger yazanları ben kabul etmiyorum. Firmalara mesajlar yağdırıp ürün isteyenleri de... Tanıtım için gelen ürünleri bir kez deneyip satanlar da son zamanlarda gündemde. Bu anlamda her paylaşım yapana blogger diyerek büyük bir kitleye haksızlık ettiğimiz düşüncesindeyim.

BEN NEYİM? 

 Bir kere bir mesaj almıştım ürün satıyor musun diye. satış sayfası değilim dediğimde "peki sen nesin?" dedi bana. Beni eskiden beri takip edenler özellikle de snapchat ailem bilir kendimi blogger diye adlandırmaktan hep çekindim. Amacım bildiklerimi paylaşmak benimle ortak ilgi alanı olanlara fikir vermekti.Kafamdaki blogger kavramına erişebilmek için alınacak çok yolum var kırk fırın ekmek yemem lazım. Ben kendimi aktif instagram kullanıcısı olarak görüyordum. instagrammer ya da belki instablogger denebilir. Oje dışında paylaşım yapmamaya hep özen gösterdim hatta takı bile takmıyordum sadece oje ön planda olsun diye.Peki ne oldu? İnstagram sayfaları arz talep ile ilerliyor, büyüyor... Aldığım mesajlar doğrultusunda sayfamı şekillendirmeye başladım tarzımı oturtmaya başladım... Gelen beğenilere yorumlara göre nelerin sevildiğini tespit edip o yoldan ilerledim...Şunu farkettim ki bir süre sonra insanlar beni blogger olarak görmeye başladı ve beklentileri değişmeye artmaya başladı. İlk başlarda "şey aslında ben blogger değilim" desem de bunu değiştiremeyeceğimi farkettim. Beni takibe değer bulup fikirlerime güvendiğiniz için binlerce kez teşekkür ederim. Ben de bunun üzerine madem bunu değiştiremiyorum o zaman "blogger" kavramının altını doldurmalıyım diye düşünerek blog hesabımı yeniden açtım arasıra instagramda da oje dışı paylaşımlarla nabız yoklama aşamasındayım hala düzene sokmuş sayılmam ama çabaladığım bir gerçek. Oje ile sınırlı kal diyenler de olduğunun farkındayım ama blogu isteyenler de az değil bu nedenle ben yazayım okuyup okumamak size kalsın, birbirimize duyduğumuz saygıyı kaybetmeyelim bana yeter. Taslaklarda yazılmış olan bir sürü yazım son haline gelmek için beni bekliyor... Umarım beklentinizi karşılayabilirim :)

Hem biraz kendimden bahsetmek hem de biraz bazı konularda fikrimi paylaşmak istedim sonuna kadar okuduysanız sabrınız için teşekkür ediyorum... yeniden görüşmek üzere...❤


















6 Haziran 2017 Salı

Stampa çeşitleri








"Stamper" olan ismi bizim aramzda "stampa" olarak kullanılıyor yaygın olarak. Baskı aparatı olarak da rastlayabilirsiniz.
Desenlerin yer aldığı metal veya akrilik plakalardan deseni alıp uygulamamızı sağlıyor bu aparat. Tabi bir de çeşitleri var...
1. Çift Taraflı Stampa : Aldığım ilk stampa. 5 plaka+ 1 stampa + 1 sıyırıcı 6 liraya almıştım internette hediyelik satan bir siteden.Oldukça sert yapılı bir stampa. Büyük ve küçük olmak üzere iki silikon başlığı var. Elinizde varsa değerlendirin iş görür amaa yeni alacaksanız önermem çok şart değil😏 Ben sadece sticker yaparken kullanıyorum artık.

2. İsmini Bilmediğim Stampa : Rectagle Stamper olarak geçiyor. Bir öncekine göre daha yumuşak. Bende 6 tane var bunlardan 🙊 daha iyilerini keşfedene kadar bayıla bayıla kullandım. Sticker yaparken de kullanımı rahat oluyor. Başlığını çıkartabiliyorsunuz. Bombeli bir başlığı var kullanırken videoda gösterdiğim gibi uygulamakta fayda var.

3. Marshmellow Stamper: Yumuş yumuş görüp de harika sonuç verir diye kandığım stampa türü 😂 Plakadan deseni kusursuz alıyor ama tırnağa uygularken eksik sonuç alıyordum.  ilk başlarda hiç sonuç alamasam da şu sıralar biraz aramız düzeldi sanırım alışıyoruz birbirimize. Silikon kısmı çıkarılabiliyor rahatça stickerlarınızı boyayabiliyorsunuz. Çok önermiyorum yine de...

4. 🌟Clear Jelly Stamper : En en en bi sevdiğim. Alın aldırın. Tek bir stampanız olacaksa kesinlikle bu olmalı. Hem çok güzel deseni plakadan alıyor hem de sorunsuz bir şekilde uygulama sağlıyor. Silikon kısmı çıkabiliyor. Şeffaf ve üstü açık olduğu için uygulama yaparken tırnağınızı görebiliyorsunuz böylece deseni yerleştirmek daha kolay oluyor. @ojeli_hayat sayfasından aldım ben. Siz de güvenebilirsiniz...

5. Rectangular Jelly Stamper: İsmini bilmediğim stampanın şeffaf olanıydı bu da 🙈 Sordum soruşturdum öğrendm 👆 silikon kısmı yumuş yumuş ve kullanımı gayet rahat. Uzun yıllar bunun normal olanını kullandığım için o kavisli duruma alışkınım kullanma zorluğu yaşamadm. Plakadan deseni alıp tırnağa uygulama başarısı da süper 👍  clear jellye göre tek dezavantajı uygularken yukardan net görememek. Onun dışında performansları aynı.

6. Born Pretty Xl Clear Jelly Stamper: 4cm çapı olduğu için büyük desenler ve uzun tırnaklar için ideal. Ayrıca kısa boylu olduğu için sticker yaparken de kolaylık sağlıyor. Stamper ekibimin en yeni üyesi olduğu için performansı için şimdilik fazla birşey söyleyemem. Born Prettyden satın almak isterseniz item id 👉 #39374
💎
Ürün satışı yapmıyorum biliyorsunuz. O nedenle fiyat bilgisi vermedim. Googleda rahatça aramanız için ingilizce isimlerine yer verdim. İnstagram üzerinden ya da aliexpressten temin edebilirsiniz. 💕💕
Yurtdışından takip edenler için Born Pretty indirim kodumu buraya bırakıyorum dilerseniz kullanabilirsiniz 😊
BornPrettyStore 10% Off code " MADKX31"
Türkiye'den takip edip Born Pretty almak isteyen olursa  Aliexpresste bulabilirsiniz 😇